Öğrenilmiş çaresizlik, bir kişinin istenmeyen bir durumla karşılaştığında yapabilecekleri konusunda umutsuz hissetmesi ve kontrol edemeyeceği bir durumda olduğunu düşünmesiyle karakterize edilir. Bu, kişinin çaresizliği kabul ettiği ve sonucunun ne olacağını değiştiremeyeceği inancına sahip olduğu anlamına gelir. Bu inanç, kişinin başarısızlığa uğradığı birçok durumda kendisine güvensizlik hissi yaşamasına neden olabilir.

Öğrenilmiş çaresizlik, insanların hayatlarında tekrarlanan olumsuz deneyimler yaşadıklarında ortaya çıkabilir. Örneğin, bir kişi sürekli olarak reddediliyorsa veya başarısızlıklar yaşarsa, kendine olan güveni azalabilir ve öğrenilmiş çaresizlik hissi geliştirebilir.

Bu durum, kişinin gelecekte başarılı olma şansını azaltabilir. Kişiler sürekli başarısız olacaklarına ve başarısızlıkların kaçınılmaz olduğuna inanır, daha önce başarısız olduğunda kendini suçlayarak, tekrar aynı hataları yapmaktan kaçınır. Bu durum, kişinin ilerleyen dönemlerde daha fazla başarısızlık yaşamasına neden olabilir.

Öğrenilmiş çaresizlik, insanların yaşam kalitesini düşürebilir ve depresyon, kaygı ve stres gibi diğer ruh sağlığı sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle, öğrenilmiş çaresizliğin etkileri hafifletilerek kişinin hayat kalitesi artırılabilir.

Öğrenilmiş çaresizlik teorisi, Martin Seligman tarafından 1960’ların ortalarında geliştirilmiştir. Seligman, hayvanlar üzerinde yaptığı deneylerde, kontrol edilemeyen bir stresorle (örneğin, elektrik şoku verilmiştir) maruz kalmış hayvanların, sonrasında kontrol edebilecekleri bir stresorle karşılaştıklarında bile tepkilerinin düşük olduğunu gözlemledi. Buna karşın, kontrol edilebilen bir stresorle maruz kalmış hayvanların daha az stresli olduklarını ve daha etkili tepkiler verdiğini gözlemledi.

Bu gözlemlerden yola çıkan Seligman, insanlarda da benzer bir öğrenme süreci olduğunu düşündü. Buna göre, insanlar da kontrol edilemeyen stres faktörleriyle karşılaştıklarında, zamanla çaresizlik hissi geliştiriyorlar ve kontrol edebilecekleri durumlarda bile etkisiz kalıyorlar. Bu durum, kişinin gelecekteki benzer durumlarda da çaresiz hissetmesine neden oluyor.

Öğrenilmiş çaresizlik teorisi (kazanılmış başarısızlık sendromu), psikolojide önemli bir yere sahiptir ve özellikle depresyon gibi ruhsal bozuklukların anlaşılmasında ve tedavisinde kullanılmaktadır.

Öğrenilmiş çaresizlik nasıl anlaşılır?

Öğrenilmiş çaresizlik,  kişinin çaresizliği kabul ettiği ve sonucunun ne olacağını değiştiremeyeceği inancına sahip olduğu anlamına gelir.

Öğrenilmiş çaresizlik belirtileri şunları içerebilir:

  1. Sürekli olumsuz düşünceler: Kişi kendisine negatif mesajlar verir ve umutsuz düşünceleri sürekli olarak tekrarlar.
  2. Sorunları çözmek için çaba sarf etmemek: Kişi, bir çözümün mümkün olmadığını düşündüğü durumlarda çaba sarf etmeyi bırakır.
  3. Kendini suçlama: Kişi, bir sorunun çözümünün kendisinde olmadığını bile bile kendini suçlar ve sorunu çözmek için kendini suçlar.
  4. Duyarsızlık: Kişi, başına gelen kötü bir olayın kendisine ne kadar kötü olduğunu veya ne kadar önemli olduğunu hissetmez.
  5. Sosyal çevreden izole olma: Kişi, diğer insanlarla zaman geçirmekten veya sosyal etkinliklere katılmaktan kaçınabilir.
  6. Sürekli stres ve kaygı: Kişi, sürekli olarak stres ve kaygı yaşar ve bir şeylerin yanlış gideceğini düşünür.

Bu belirtiler, öğrenilmiş çaresizliğin işaretleri olabilir, ancak bunlar kesin bir teşhis koymak için yeterli değildir. Öğrenilmiş çaresizliğin teşhisi için bir profesyonel sağlık uzmanı tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir.

Öğrenilmiş çaresizliğin nedenleri nelerdir?

Öğrenilmiş çaresizlik sendromu nedenleri şunlar olabilir:

  1. Öğrenilmiş denetimsizlik: Kişi, çevresindeki olayların kontrolünü kaybettiğinde, olayların nasıl geliştiğini değiştiremeyeceğini düşünebilir. Bu durum, kişinin öğrenilmiş çaresizliğe yönelik düşüncelerinin temelinde olabilir.
  2. Tekrar eden başarısızlıklar: Kişi, bir görevi başarmak için çaba gösterdiğinde sürekli olarak başarısız olursa, sonunda kendisini çaresiz ve umutsuz hissedebilir.
  3. Çevresel faktörler: Kişi, bir şeylerin kötü gideceği konusunda sürekli uyarıldığı bir ortamda büyürse, öğrenilmiş çaresizlik hissi geliştirebilir.
  4. Travmatik deneyimler: Kişi, şiddetli bir travma yaşadığında, kontrolünü kaybettiğini hissedebilir ve çaresizlik duyguları geliştirebilir.
  5. Depresyon: Depresyon gibi ruhsal bozukluklar, öğrenilmiş çaresizliği tetikleyebilir veya daha kötüleştirebilir.
  6. Yetiştirilme tarzı: Çocuklukta, çocuğun yetiştirilme tarzı, sürekli eleştirilmek veya cezalandırılmak gibi olumsuz deneyimler yaşamasına yol açarsa, kişi öğrenilmiş çaresizlik hissine sahip olabilir.

Bu faktörler, öğrenilmiş çaresizliğin nedenleri arasında yer alabilir. Ancak her kişide farklı faktörler bu hissin gelişmesine neden olabilir.

Öğrenilmiş çaresizlikle baş etmek adına ne yapılmalıdır?

Öğrenilmiş çaresizlikle baş etmek için şu adımlar önerilebilir:

  1. Kendinize pozitif mesajlar verin: Kendinizi olumsuz düşüncelerden koruyarak, kendinize pozitif mesajlar verin ve kendinize başarılarınızı hatırlatın.
  2. Küçük hedefler belirleyin: Kendinize küçük hedefler belirleyin ve başardığınızda kendinizi ödüllendirin. Bu, kendinize güveninizi yeniden kazanmanıza yardımcı olabilir.
  3. Kendinize güvenin: Kendinize güveninizi yeniden kazanmak için, kendinize yeni deneyimler ve başarılar yaşama fırsatı verin.
  4. Kendinize yardım edin: Kendinize yardımcı olacak kaynakları arayın ve kullanın. Bu, bir arkadaşla konuşmak, bir destek grubuna katılmak veya bir terapiste gitmek gibi şeyler olabilir.
  5. Aktif olun: Kendinizi fiziksel olarak aktif tutun. Egzersiz yapmak, stresi azaltabilir ve kendinize olan güveninizi yeniden kazanmanıza yardımcı olabilir.
  6. Kendinize zaman verin: Öğrenilmiş çaresizliğin üstesinden gelmek, zaman alabilir. Kendinize zaman verin ve sabırlı olun.

Sonuç olarak, öğrenilmiş çaresizliğin üstesinden gelmek mümkündür. Kendinize güveninizi yeniden kazanmak için kendinize küçük hedefler belirleyin, pozitif mesajlar verin ve kendinize yardım edin. Ayrıca, kendinize zaman tanıyın ve sabırlı olun.

Öğrenilmiş Çaresizlik Deneyi

Öğrenilmiş çaresizlik deneyi, Martin Seligman ve Steven Maier tarafından 1967 yılında yapılan bir deneydir. Bu deney, insanların bir durumda hissettikleri çaresizlik hissini ölçmeyi amaçlar.

Deneyde, üç grup köpek kullanılmıştır. Birinci grup köpeklerden hiçbir şey yapılmamış, ikinci grup köpekler ise elektrik şoku almışlar ve kaçma imkanı verilmiş, üçüncü grup köpekler ise elektrik şoku almışlar ancak kaçma imkanı verilmemiştir. Sonra, tüm köpekler bir kutunun içine kapatılmış ve elektrik şoku uygulanmıştır. İlk grup köpekler hiçbir şey yapamadıklarını düşündükleri için yıkılmış, ikinci grup köpekler ise önceki deneyden dolayı kaçabileceklerini biliyorlar ve kaçmayı başarmışlardır. Ancak, üçüncü grup köpekler, öğrenilmiş çaresizlik nedeniyle kaçmaya çalışmamışlardır.

Bu deney, insanların da benzer şekilde öğrenilmiş çaresizliğe kapılabileceğini göstermektedir. Yani, bir kişi bir durumda kendisine yardımcı olabilecek kaynakların olmadığını düşünürse, kendini çaresiz hissedebilir ve bu da onun kendisini kötü hissetmesine neden olabilir. Ancak, kişinin gerçekten bir şeyler yapabileceğini fark etmesi durumunda, öğrenilmiş çaresizlik hissi azalacaktır.

Öğrenilmiş Çaresizlik Örnekleri

  • Bir kişi sürekli olarak iş başvuruları yapar ancak hep reddedilir. Bu durumda, kişi kendini başarısız hisseder ve artık iş başvuruları yapmak istemez.
  • Bir öğrenci sürekli olarak kötü notlar alır. Bu durumda, öğrenci kendini başarısız hisseder ve artık ders çalışmak istemez.
  • Bir kişi sürekli olarak kötü ilişkiler yaşar. Bu durumda, kişi kendini sevgiye layık görmediğini düşünerek çaresiz hisseder ve artık ilişkilere girmek istemez.
  • Bir kişi bir hastalıkla mücadele eder ve sürekli olarak tedavi olmasına rağmen hiçbir ilerleme kaydedemez. Bu durumda, kişi kendini iyileşemeyeceğine inanarak çaresiz hisseder ve tedaviye devam etmek istemez.

Bu örneklerde, kişiler önceki deneyimlerinden dolayı benzer durumlarda kendilerini çaresiz hissetmektedirler. Ancak, bu hissi aşmak mümkündür ve kişilerin kendilerine yardımcı olabilecek kaynakları keşfetmeleri ve doğru adımlar atmaları gerekmektedir.

Menü
× Sizlere Nasıl Yardımcı Olabilirim ?